Demiryollarımızın Günümüze Kadar Tarihsel Gelişimi
1830
yılında ticari olarak işletilmeye başlayan demiryollarının tarihi; modern
dünyayı şekillendirirken sürükleyici, büyüleyici ve dur durak bilmeden
varlığını devam ettiren bir süreç karşımıza çıkarmıştır. Dünyada
demiryollarının tarihine bakıldığında küresel anlamdaki devasa etkilerini
görmek mümkündür. Avrupa’daki en önemli ağların gelişimi, İngiliz teknolojisinin
etkisi, Hindistan’da ve çok daha sonra Çin’de muazzam sistemlerin oluşturulması
ve ayrıca ABD’de kıta aşan hatların yapılması incelendiğinde; demiryollarının
nasıl geliştiği, daha hızlı, rahat ve güvenli hale geldiği çok daha iyi
anlaşılabilir. Bu gelişmelerin, insanların hayatını nasıl değiştirdiği ve
diğer birçok değişimin de nasıl öncüsü olduğu görülmektedir. Demiryollarının,
yaşadığımız dünyanın şekillenmesine nasıl yardımcı olduğu, hemen her ülkede
kalkınmaya ve değişikliğe nasıl ivme kazandırdığı açıkça ortadadır. Basit bir
şekilde ifade etmek gerekirse demiryolları dünyayı 19. yüzyılın ilk çeyreğiyle
son çeyreği arasında, insanların neredeyse köylerinden bile çıkmadığı veya en
yakındaki kasaba pazarının ötesine geçemediği bir durumdan, kıtaların aylar yerine birkaç gün içinde
aşılabileceği bir duruma dönüştürmüştür.
Tren,
buhardan aldığı güçle başlayan serüvenini manyetizmanın hızıyla sürdürmektedir.
Lokomotifinin çekiş gücü, artık neredeyse uçağa yaklaşan hızı, trenin
işlevselliğini ve etkinliğini katlayarak artırmaktadır. Yüksek hızlı tren
teknolojisinin geldiği noktada lokomotif ve vagonların raylarla ilişkisi,
yolculuğun başlangıç ve bitiş noktalarında sonlanır hale gelmiştir. Hızlı ve
konforlu ulaşım arayan yolcular eğilimlerini ve tercihlerini değiştirmektedir.
Demiryolunun kombine taşımacılıkta sağladığı avantajlar ise rayların
üstünlüğünü katlamaktadır.
Anadolu insanı da, buharlı lokomotifin dünyada
ilk defa kullanılmasından 33 yıl sonra 1856 yılında demiryolu ile tanışmıştır.
23 Eylül 1856 tarihinde İzmir-Aydın hattının inşasına başlanması bu
coğrafyanın sosyal, kültürel ve ekonomik olarak şekillenmesinde de bir milat
olmuştur.
Demiryolu
ulaşımının devlet politikası olarak ele alındığı 1923-1950 döneminde, yılda
ortalama 134 kilometre olmak üzere toplam 3.764 kilometre demiryolu
yapılmıştır. Bu dönemde demiryolları, gelişmeyi ve kalkınmayı kuşatan, bütün
sosyal yönleriyle bir modernleşme projesi olarak ele alınmıştır. Cumhuriyetin ilk yıllarındaki demiryolu
hamlesi, sadece bir ulaşım yatırımı olarak irdelendiğinde eksik kalacaktır.
Bir ulaşım türünün toplumu nasıl değiştirdiğinin en özgün örneklerinden biri
Türk Demiryollarının bu dönemidir.
Bu
döneme dikkat edildiğinde, demiryolunun atölyesinden okuluna, sosyal
tesislerinden kısım hekimliklerine, spor kulüplerinden matbaasına büyük bir
kuşatıcılıkla öncü olduğu; esasında toplumsal değişimi sağlayanın da bu kuşatıcılık
olduğu görülecektir.
O
dönemde demiryolları bir kalkınma hamlesi, bir ulaşım seferberliği, bir
modernleşme projesi olduğu kadar zikrettiğimiz sonuç ve göstergelerden dolayı
aynı zamanda adı konulmamış bir sosyal sorumluluk projesidir.
Ne yazık ki, demiryolu merkezli bu
sorumluluk projesi 1946’dan sonra tedricen, 1950’den sonra ise dönemsel
rüzgarların etkisiyle, 2003 yılına
yılına
kadar rafa kaldırılmıştır.
İkinci
Dünya Savaşı sonrası konjonktürünün getirdiği karayolu ağırlıklı ulaşım politikalarının
öncelendiği ve bir durgunluk devresinin yaşandığı 1951’den 2003 yılı sonuna
kadar geçen yıllar demiryollarının bütünüyle ihmal edildiği bir dönem olmuş ve
sadece 945 kilometre demiryolu yapılmıştır.
2003-2004
yıllarında; sonrasında uygulamaya geçirilecek olan önemli yatırım projeleri
planlanarak, yatırım stratejileri demiryollarında ortaya konulmuştur.
2004-2015
yılları arasında ise yılda ortalama 150 kilometre olmak üzere toplam 1.805 kilometre
demiryolu yapılmıştır. Hali hazırda 3.229 kilometrelik demiryolu inşası ise
devam etmektedir.
Ülkemiz
özellikle son 13 yıllık süreçte demiryolu ulaşımına verdiği önemin ve eş
zamanlı yaptığı yatırımların karşılığını almaya başlamıştır. 2023 hedeflerimize
odaklanarak gerçekleştirdiğimiz çalışmalar, artık meyvelerini vermektedir.
1856-1920/1923 Osmanlı Dönemi; bu dönemden
4.136 kilometrelik bir demiryolu Cumhuriyete miras kalmıştır.
KAYNAK : UDB DEMİRYOLLARI SON DURUM KİTAPÇIĞI
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder